Edebiyat
  2013- ŞİRİNCE'DE KIZILCA KIYAMET-KOMEDİ
 
ŞİRİNCE’DE KIZILCA KIYAMET
KİŞİLER: M. Ali, Reklam, Cebrail, Zergen, Çolakoğlu, Nahit, Fatih Yerim, Azim Şimşek, Samet, Kadir, Dayı, Muhtar.
 
M. Ali: Evet, efendim, 21 Aralık safsatasına göre bugün çıkmaz ayın son Çarşambası! Bu akşam da ııı bize ayrılan sürenin başına geldik., ııııı hayırlı akşamlar. İşte habercilik deyince akla gelen tek isim ben Mehmet Ali Birsöz ve habercilikte gelinen son nokta. Ahiretv’den ıııı 332. Gün özel’le hepinize iyi akşamlar. Yine ııı çok yoğun bir gündemle karşınızdayız. Gündeme geçmeden önce bir reklamımız var. Reklam bize geliyor efendim. (Bal reklamı için gelir.)
Reklam: Evet sevgili izleyenler bal da gelinen son nokta. Kıyamet dolayısıyla tenzilata başladık. Bir değil, beş değil, 15 değil, tamı tamamına 25 şişe süzme insanlara süzme bal kıyamet günü indirimi ile sadece 100 lira. Markamız da Tarım ve Köy İşleri Bakanlığından onaylı. Kıyamet bal. Hemen şimdi (Bir öğrenci kartona yazılı numarayı karşıdan karşıya geçirir.) ekranın altından gezen numarayı ararsanız 5 kavanoz da benden. Süzmegillerden bendeniz Tonguç’un bizzat kişisel güvencesiyle. Bakın hemen arayın. Aha da bi kampanya daha. Kopan kıyametin malları bunlar. Yanında 5 kutuda polen veriyorum ulen. Arayın. Ee ne duruyorsunuz. Bu bal ölümün o acı anını bile tatlandırıyor.
M. Ali: (Cep telefonu ile Tonguç’u arar.) Iııı, Tonguç Bey ben de istiyorum ondan.
Reklam: Hay hay hemen gönderiyorum. (Malzemelerini M. Ali’nin masasına yığar ve çıkar.)
M. Ali: İlk olarak Maya takvimi ve 2012’yi konuşucaz. İnşallah kıyamet kopmaz. Bal kötü çıkarsa parasını da alamayız. Iıı konumuza geri dönelim. Muhabirimiz Cebrail bize Şirince’den bildiriyor, mikrofon sende Cebrail. Bizi oradaki program ve izlenimlerine ilgili bilgi verir misin?
Cebrail: Sayın Birsöz, şu an Şirincedeyim. Program bir hayli yoğun. Maya takviminin sona ermesi ve kıyamet senaryoları, Şirince’ye kıyametin uğramayacak olması burada yoğun bir trafik oluşturmuş durumda.
M. Ali: Evet anladım, ıııı. Cebrail, orada özel bir program ııı ne bileyim farklı bir etkinlik var mı? Iııı insanlar kıyamete nasıl gericek?
Cebrail: o zaman ben sizleri çok merakta bırakmadan kıyamet için hazırlanmış günün programını vereyim. (Elindeki kâğıdı açar ve okumaya başlar.)
Sabah 10.00’da Kahvaltı: kahvaltıda odunda pişmek ekmek, ateşte demlenmiş çay,
10.30-12.00 Panaromik Şirince Turu
...12.00 Orman yürüyüşü
14.00 Piknik alanında öğlen yemeği
15.00-17.00 Akrabalar ile cepten son vedalaşma…
17.00 Günbatımı
18.30 Mehdi (İsa Mesih) ile buluşma
19.00 Son akşam yemeği
20.00 Düşen göktaşları izlencesi
21.30 İsrafil'den sur dinletisi
23.00 Keşke herkes burada olsaydı konuşmaları…
00.00 Kıyamet ve kapanış
00.01 Mahşerde buluşma
00.02 Ulan hani Şirince'ye bir şey olmayacaktı tartışması
00.03 Sözlü için hazırlanma
04.00 Sözlülerin bitimi
05.00 Sırat Köprüsü turu
06.00 Cennet ve cehenneme giden gruplar için dağılış..."
 Evet, Programı düzenleyen firma ise Şeytar Turizm. Evet günün programı böyle sayın Birsöz.
M. Ali: Verdiğin program hakkaten ııı çok ilginç. Bir dakka Cebrail, ıııı yönetmenim beni uyarıyor. Bir reklam giriyoruz efendim. Birazdan yine sizinleyiz.
Reklam: (Elinde reklam yazısıyla bir kişi geçer)   Sudan ucuz kampanya.  Sabah 9’da Şirince’nin meşhur Kıyamet Horozu’nu dinlemeye gidiyoruz. Asırlardır kıyamete karşı birebir geldiği bilinen horoz sesini duyduktan sonra, arzu eden konuklarımızla beraber 7000 USD karşılığında horoza dokunuyoruz. (Sadece horoz dinleme 2500 USD) irtibat için kıyamet yaz 2012 mesaj at. Seni arayalım. Evinden alalım. Bu arada kredi kartına da 20 taksit fırsatı.
M. Ali: Iıı, söz senden sende Mikail.
Cebrail: Mikail değil efendim, Cebrail. O hastalandı, yerine ben bakıyorum.
M. Ali: Tamam, ııı neyse, seyirciyi sıkmayalım. III, evet günün programı için bizi bilgilendirdin, Cebrail. Sana teşekkür ediyoruz. Iııı nasıl oradaki insanların durumu, kendilerini gerçekten güvende hissediyorlar mı?
Cebrail: İyi bir noktaya parmak bastınız Sayın Birsöz, buraya gelen insanlar burada kıyametin kopmaycağı kanısında; ama bu sabah köylülürden biri Hakkın rahmetine kavuştu. Cenazesi öğle namazına müteakip defnedilecek, fakat buradaki insanlar hala bu köye kıyametin gelmeyeceği noktasında ümitliler sayın Birsöz.
M. Ali: Yahu ıııı insan öldükten sonra, orada dünya yıkılsa ne olur yıkılmasa. Iııı bu ne biçim bir inanış. Ölüm zaten bir kıyamet değil mi?
Cebrail: Sayın Birsöz burada sadece sıradan insanlar değilbirçok ünlü de bulunmakta.
M. Ali: Evet görebiliyorum, oradan geçen Sergen değil mi? IIı ona mikrofunu uzatır mısın?
Cebrail: Evet evet bu Zergen. Zergen Bey Zergen Bey, bir bakar mısınız?
Zergen: Tabii buyrun.
Cebrail: Efendim siz de Şirincedesiniz, kıyamet kopacak mı?
Zergen: Kıyamet güzel, iyi hazırlanmış bir senaryo ile karşı karşıyayız ama ben hayır diyorum, hayır. Yani niye böyle dediysem, kopmaz herhalde, bilmiyorum. Yahu ben zaten hep hayır diyorum. (Kişneme sesi gelir.) Orada at mı var? (At sesi yapar.) Iııiiihhh, Ben atları gördüm, kaçarım. Ayrıl da gel Nalkapon, ayrıl da gel oğlum.
Cebrail: Durun efendim, gitmeden bizleri ekran başında izleyen özellikle sizin çocuk hayranlarınız için gitmeden vermek istediğiniz bir mesaj var mı? Ünlü biri olarak ve sporcu kimliğinizle.
Zergen:(Ceplerini karıştırır) Verirdim ama sporcu kimliğimi evde unutmuşum.
Cebrail: O manada demedim Sergen Bey, mecaz anlamda yani; bizi izleyen ve sizi seven birçok spor meraklısı çocuk var. Onlara bir şeyler söylemek istemez misiniz?
Zergen:Haaa, o manada yani, eğitici bi şey, nasihat tarzında diyorsun.
Cebrail: Evet, gençlere böylesine önemli bir akşamda neler söylemek istersiniz.
Zergen:Son dönemlerde gençlerin hatta çocukların futbol maçları üzerinde bahis oynadıklarını duyuyorum. Burada tabii dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta var.
Cebrail: Evet değil mi yani, çocukların bahis oynaması pek uygun…
Zergen:Uygun, uygun ama siz gidin Alman ligine bahis yapı, olacak şey mi bu? Sakın, sakın çocuklar Alman ligine bahis yapmayın, orası çok karışık. İtalya zaten şikeci… Aman çocuklar dikkatli olun yani, kıyamete beş kala sakın… Bakın abinize, doğru kupon yapın. Ben atların yanına gidiyorum. Hadi eyvallah.
Cebrail: Neyse size teşekkür ediyoruz, bak şu adamın işine. Çocuklara kumar oynamayın diyeceğine…
M. Ali: Iıı, bu adam şimdi iyi bir şey mi söyledi ııı kötü bi şey mi, ben anlamadım sayın seyirciler, aman çocuklar siz yine de kumardan uzak tutun. Iıı orada başka ünlü görebiliyor musun?
Cebrail: Evet bir başka ünlü kişi daha geçiyor. Mustafa Çolakoğlu:, efendim bir dakika, sizinle Şirince’de kıyamet üzerine konuşabilir miyiz?
Çolakoğlu: Tabii neden olmasın!. Öncelikle şunu…Bu iş, bu iş, bu iş var ya, bu iş uzaylı kardeşlerimizin işi.. yoksa kıyamet kopmaz, kopmaz kıyamet. Obama’ya seseleniyorum burdan. Bu işe son verse verse bir obama son verir. Durdur şu kıyameti artık. Bakın Obama için yaptığım bestemi okuyayım size…
Cebrail: Oku tabi oku, reyting reyting. Bu akşam reytingler tavan yapacak.
Çolakoğlu: Welcome to prestendt see
Hello hello obama
hoşgeldin başkanlıga
barış getir bu dünyaya
obama obama
hoş geldin başkanlıga
durdur bu savaşları
bitsin artık gözyaşları
geri getir umutlar
durdur bu savaşları
bitsin artık gözyaşları
geri getir umutları
Cebrail: Tamam Mustafa Bey artık bu kadar reyting yeter, başka ünlülerle de görüşeceğiz. Mikrofonu sadece size bırakamayız.
Çolakoğlu:Teşekkürler, bu mayalılar var ya Mayalılar, bunlar aslen benim atalarım olur. Hepsi uzaylı bunların, ben de uzaylıyım. Kıyametiniz bol olsun. Mayalıların mayası bozuk çıkmaz inşallah!..
Cebrail: Evet, efendim orada bakın Nahit var, Nahitçiğim, sen de buradasın.
Nahit:    Ben aslında insanları aydınlatmaya geldim.
M. Ali: Iıı, İsrafil, yönetmenim yine uyarıyor bir reklam arasına giriyoruz.
Cebrail: Efendim daha önce de söyledim adım Cebrail. İsrafil bizim ışıkcının adı. Neyse reklamlara gidiyoruz efendim. Reklamlardan sonra Nahit’le söyleşimize devam edeceğiz.
Reklam: (Elinde reklam yazan kartonlarıyla girer.) Kıyamet Lokantası öğle mönüsüyle sizleri bekler. Sudan ucuz. 1500 dolar. Kıyamet Çorbası, Ateş Pilavı, Cennet Kebabı, Yasak Elma Tatlısı.
M. Ali: Iııı, reklamlardan sonra yine sizdeyiz.
Cebrail: Tekrar Nahit Bey’le Şirince’deyiz. Sizce burada nasıl ambiyans var Nahit Bey?
Nahit:     Vallahi ben sabahtan beri köyü bi başktan bi başa dolaştım ambulans mambulans görmedim. İnan benim haberim yok ambulanstan ama sizi uyarıyorum.Bakın benim memleketim içinde ayrımcılık yapmayın. Vatan toprağı bir bütündür bölünemez. Bak buradan söylüyorum, Nahit doğan felefesi bu vatanın köylerini, kasabalarını, şehirlerini ayırmaya kalkanlara karşıdır. Şirince, çirkince hiç fark etmez. Çünkü benim memleketimin kıyameti bile bir başka kopuyor.
Cebrail: Efendim sizce kıyamet durdurulamaz mı? İlla kopacak mı?
Nahit:    Duyduğum kadarıyla Polat Alemdar kardeş ve arkadaşları üzerinde çalışıyormuş. Bakalım kıyameti durdurabilecek mi... Kurtlar Vadisi Şirince… Çok yakında… Sinemalarda...
Cebrail: Lütfen reklam yapmayalım, reklam bizimi işimiz. İşimizi elimizden almayın lütfen.
Nahit:    O zaman şöyle ifade edeyim. Nahit doğan felsefesi der ki: 21 Aralık'ı beklemeye gerek yok! Maya'sı bozuk insanlar için zaten her an kıyamettir.
M. Ali: Iıı, arka taarfta bir grup görüyorum. Azrail, oraya da bir mikrofon uzatabilir miyiz?
Cebrail: Yahu kim çocuğuna Azrail ismi verir ki! Size kaç kere söyledim Sayın Birsöz. Benim adım Cebrail. Cebrail vahiy getiren melektir, Azrail de can alır. Nahit Bey teşekkürler.
M. Ali: IIıı, benim canımı alan almış zaten, şu arka tarafla görüşelim.
Nahit:      Bakın son kez söylüyorum.Maya Uygarlığı Orta Amerika'da kurulmuş bir uygarlık değil mi? Bunlar hep Amerikan oyunu arkadaşlar. Nahit Doğan felsefesi bunu bilir bunu söyler. Buraya gelenlerin hepsini toplasan zekâları benim koyunlarımın zekâlarının toplamı kadar etmez. Bu ülkenin koyunu bile bir başka zekâya sahip. Şimdi herkese iyi kıyametler. İzzet, İzzet nerdesin canım. Otele ne zaman gidiyoruz?
Cebrail: Tamam, Nahitçiğim sağ ol.Evet, kalabalığa doğru ilerliyorum, Fatih Benadamı Yerim’i görüyorum burada. Sayın Yerim kıyamet kopacak mı?
Fatih Yerim: Kıyamet mi kopacak? Yahu insan bunu daha önce söylemez mi? Durun bi ya, ben daha Sarbi`yi alacaktım oyuna... Ben gideyim de şu Sarbi’yi oyuna alayım. Sarbi oğlum hazırlan oyuna sen giriyorsun.
Cebrail: Bi dakka bi dakka, ya kıyamet kopmazsa!..
Fatih Yerim: O zaman önümüzdeki maçlara bakacağız… yani illa ki Sarbi bu takımın bi oyuncusu. O Sarbi reis.
Cebrail: Sayın Azim Şimşek var yanımızda, siz ne dersiniz efendim Şirince ve kıyamet için.
Azim Şimşek: Kıyamet koptu değil mi Samet, konuşsana Samet. Öyle olmadı mı? Kıyamet koptu mu, Samet?
Cebrail: Yok efendim öyle bir şey olmadı henüz nereden uyduruyorsunuz, bakın milleti galeyana getireceksiniz.
Azim Şimşek: Kıyamet koparsa maçlarımızı seyircisiz mi oynayacağız Samet? Konuşsana, Uefa aynen böyle demedi mi? Affedersiniz, futbolcumuz, sahada koşarken yellense sahamızı kapatıyorlar. Yok efendim futboldan kötü kokular geliyormuş, oyunun havası bozuluyormuş da! Yel bu kötü kokacak tabii. Öyle olmuyor mu Samet? Ne talihsiz bir sezon geçiriyoruz yahu. Sen de bir şey söyle Samet.
Cebrail: Efedim ne söylesin adam, sizin yanınızda konuşamıyor ki!
Azim Şimşek: Az ileride Şirinfener Camii’ni açtık. Biz kurumlaşmaya önem veren bir kulübüz. Bir gün herkes Fenerbahçeli olacak. Samet bilet fiyatlarını söyle, konuşsana Samet. (Samet konuşmaz) Ben söylüyorum o zaman. 21 Aralık cuma namazı biletleri Biletix'ten satışa sunuldu... İmam arkası 50.-TL - Kapı yanı 75.-TL. Kaçmak kolay, o yüzden. Namazdan sonra imamız Musa Sowla fotoğraf çektirmek isteyenler 100 tl. Ona göre.
Kadir: (Kızgın bir şekilde omzundaki ceketiyle birlikte içeri girer.) Ulen ne yapıyorsunuz burada? 2012’de kıyametin kopacağına kim inanır ulen?
Cebrail: Hele bakın şu yiğide hele, kınından çıkmış bıçak gibi... Kadir Abi gelmiş.
Kadir: Adamı yüzüne karşı methetmezler! Hem unutma! Kadir değil ulen Kadir değil! Deli Kadir. Deli Kadir ulen!..Kadir İnanır.
Azim Şimşek: Hadi biz gidelim Samet,burda işler kızıştı. Hemdaha bi sürü işimiz var.
M. Ali: Iıı, Kadir Bey mi inanıyormuş kıyametin kopacağına, ben anlamadım.
Kadir: Bu gece kıyametin kopacağına ben bile inanmam ulen. Dağıtırım burayı. Herkes kaybolsun gözümün önünden.
Dayı: Sakin olan yeğenim. Bu kadar hiddetlenme. Biz çoh kıyamet gördük. Öyle ip gibi kopacak bir şey değildir bu. Kıyamet kopmuşsa kopmuştur, kopmamışsa kopmamıştır yiğen. Kıyamet günü dündür, dün dündür, bugün bugündür.
Cebrail: sayın bir söz ben burdan kaçar. Bu kadar mafya bünyeye zarar. (içeri kaçar)
Kadir: Sen de mi Dayı, sen demi burdasın? Nayır n’olamaz. Halbuki ben ahmaklarla beraber yıkmaya gelmiştim burayı. Asıl kıyameti şimdi koparacaktım burda. Sen de ha dayı!
Dayı: Yeğen şimdi beni iyi dinle. Sana bir hikâye anlatayım. Bugün bi köprünün tam ortasında durdum, aşağıda alevler, arkamda melek, önümde şeytan, ikisi de aynı soruyu sordu... Kimsin sen, kimin tarafındasın...
Kadir: Eee, sen ne dedin Dayı?
Dayı:Değişmek zordur yeğenim ama bazen... Aynı adam olmak daha zordur... Hayat öyle yüklenir ki üstüne durduğun yerde çatır çatır çatırdarsın.
Kadir: Felsefe yapma dayı, bende o kadar akıl nerde? Ne demek istiyorsun?
Dayı:Eğer birisi seni aldatmışsa bu onun suçudur. Eğer o kişi seni pek çok kere aldatmışsa bu senin suçundur.
Kadir: Kim aldatıyor dayı beni, kim, kim ulen?
Dayı:Bazen öyle acır ki için değiştin sanırsın şimdi dersin... Şimdi her şeyi yapabilirim...
Kadir: Benim adım Tatar Kadir ulen, ben bu oyunu bozarım.
Dayı:Yeğen, oyunu bozmak için çıktığın bu yolda bazen hayat seni öyle bozar ki yolun başında kimdin... Unutursun...
Kadir: Unutmam ulen unutmam. Benim adım Kadir Uuntmam ulen!..
Dayı:Portakalı soymadan içinin iyi olup olmadığını anlayamazsın yeğen. Bak görüyor musun yeğen, burası da Müslüman memleketi. Hepsi Allah’a inanıyor. Ama görüyorsun mayası bozuklara nasıl da hemen kanıyorlar.
Kadir: Ben de onun için burdayım Dayı, dağıtıcam ulen burayı. Asıl kıyamet burda kopacak ulen. Ben köpeği bile aşağılamam. Allah yaratmış. Ama insanların köpekleşmesi beni çıldırtıyor ulen!
Dayı:Yeğen sana bir hikaye daha anlatayım. Bir gün iyi niyetli kurbağa akrebe yardım eder. Akıntının ortasında kurbağa sırtında korkunç bir acı hisseder... İkisi de akıntının içine doğru sürüklenirken kurbağa sorar akrebe: "Niye yaptın akrep kardeş? Bak şimdi ikimiz de öleceğiz." Akrep döner ve şöyle der: "Napayım benim huyum bu."
Kadir: O zaman ne duruyoruz dayı, birlikte dağıtalım burayı. (Çakısını komik bir şekilde çıkarır ve yüzünün hizasında seyirciye karşı tutar. Dayı da tabancasını çıkarır.) Asıl kıyamet Şirince’de kopuyor ulen!...
M. Ali: Iıı, hazır ortalık karışmışken yönetmenim de beni uyarıyor, son bir reklamımız daha varmış. Birazdan yine Şirince’ye bağlanıcaz. Reklamlar efendim.
Reklam: (Elinde reklam yazısıyla bir kişi geçer)   Kıyamet yürüyüşü. Tarladan köy merkezine kadar yarım saat geri yürüyerek günün yorgunluğunu ve stresini atıyoruz.
Tracking programı olarak düşündüğümüz bu yürüyüşün sonunda köy çeşmesinden enfes gazap suyu içmeye hak kazanıyoruz. Bardağı 300 USD.
M. Ali: Evet ııı, tekrar söz sende Zebani. Zebani, ııı Zebani nerdesin? Hay Allah bizim Zebani ortalıklarda görünmüyor. (Bu arada içeri Cebrail tekrar girer.)
Cebrail: Zebani senin babandır.
M. Ali: Iııı, anlayamadım, ne dedin?
Cebrail: Kaç defa söyledim Sayın Birsöz, adım Cebrail. Zebani cehennem meleği. Benim ne işim var zebani ile. Efendim reklam arasında köyün muhtarı ile tanıştık. Kendisi için şu anda dünyanın en büyük lideri desek yanlış olmaz. Çünkü herkes buraya akın etmiş durumda. Yanımda da şu an köyün muhtarı var. Biraz önce ortalık karışınca köyün kahvehanesine saklanmıştım. Orada rastlaştık.
M. Ali: Iıı o zaman köyün muhtarı olarak kendisine soralım bu durumu nasıl değerlendiriyor acaba?
Cebrail: Hemen soralım Sayın Birsöz. Evet, sayın muhtar bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Muhtar: Hemen değerlendireyim. Adım Reha, Şirince köyünden bildiriyorum. Bana burada kıyamet kopmayacak, gel muhtarımız ol dediler. Ben de bu halkı kıramadım. Geldim buraya muhtar oldum. Adım da kaldı Reha Muhtar.
Cebrail: Sayın Muhtar isminizin hikâyesini sormuyorum, Şirince’de niye kıyamet kopmayacak?
Muhtar: Sen ver hele şu mikrofonu, sesime kulak ver Türkiye, her nerede yaşanıyor ve yaşatılıyorsan!..
Cebrail: Kardeşim versene şu mikrofonu. Bizi işimizden edeceksin!.. Soruma cevap verebilir misin?
Muhtar: Şirince’de kıyamet komayacak. Çünkü hiçbiryerde kopayacak. Gaybı ancak Allah bilir. Bunların hepsi hurafe, uydurma bunlar uydurma!
Cebrail: Ee o zaman bu söylentileri kim çıkardı? Kimin işi bu?
Muhtar: Bu, feodal düzenin kapitalist çarklarına karşı illegaliteyi savunan komprador sermaye düzenin işbirlikçi neoemperyalistlerinin işi. Ne o bir şey anlamamış gibi bakıyorsun. Eee adam gibi kitap okumazsın ki bir şey anlayamazsın tabii.
Cebrail: Efendim niye 21Aralık sizce, 12.12.12 dururken
Muhtar: Aslına bakarsanarkeologlar takvimin geri kalan kısmını bulmuş. Meğer tableti ters tutuyorlarmış, herkese söyledim ama kimseyi inandırmadım.
M. Ali: Iıı araya gireceğim ama resmi ajanslardan bir son dakika haberi elimize geçti. Ankara Şirince’ye kazanılan paralar için kıyamet vergisi koymaya hazırlanıyormuş. Muhtarımız bu konuda ne söyleyecek?
Cebrail: Sayın Birsöz’ü duydunuz ne dersiniz?
Muhtar: Kıyamet yarın kopmazsa zaten asıl kıyamet konuklar paralarını geri isterken kopacak. Yani Allah versin ne diyeyim.
Cebrail: son olarak söylemek istediğniz bir şey var mı muhtar?
Muhtar: Evet, var. Bu ülkede o kadar darbeye, bir başbakanın asılmasına rağmen halen kıyamet kopmamışsa,
21 Aralık sadece trial olabilir. Yani bir reklam bölümü. Kimse merak etmesin, bu şekilde kıyamet kopma. Her nerede yaşanıyor ve yaşatılıyorsan Türkiye. Ne derler bilirsini. By home beautiful come on bag/ İn the top oynadım zamanında I am sağ beg. İyi geceler.
Cebrail: Efendim vakit bir hayli ilerledi. Saatime bakıyorum. Evet, saat 12.00’ı geçmiş. Bu saatten sonra bir şey olmaz. Kıyamet bekleyen fırsatçıların bir ümidi daha böylece sönmüş oldu. Söz sizde Sayın Birsöz.
M. Ali: Iıı, evet efendim bir haber özel programımızın daha sonuna gelmiş bulunuyoruz. Ahirettv’den yapmış olduğumuz yayınızı burada sona eriyor. Artık öbür tarafta görüşmek dileğiyle. Programımızı reklamlarla kapatıyoruz. Ne yaparsınız efendim ekmek parası. Sağlıcakla kalın. (El sallar)
1. Kişi: sürünün .. sürüm sürüm sürünün..
2. Kişi: Bak müdür beyler, bir sürü misafir var, onlara da çok ayıp oluyor…
1. Kişi: Onlar da sürüm sürüm sürünsün.. Şirince’de, tüm dünya sürünsün.. Herkes sürünsün…
2. Kişi: Ya sen ne dediğini bilmiyorsun galiba. Çekil bu hayat sahnesinden…Bak sizinkiler de burada, onları da üzüyorsun..
1. Kişi: Annem de sürünsün.
2. Kişi: Baban..
1. Kişi: Babamda sürüm sürüm sürünsün…
2. Kişi: Ya hu bizim de mi hatırımız yok ?
1. Kişi: Siz de sürünün… Sürüm sürüm sürünün….
3. Kişi: (şık giyimli biri, elinde bir kolonya şişesi, üzerinde sürüm kolonyaları yazılı): Siz de sürünün ..sürüm kolonyaları…hepiniz sürünün …. Saçma sapan kıyamet senoryalarına inan her Müslüman sürüm sürüm sürünsün bu kolanyalardan.
                                                                                                                                                Senaryo
                                                                                                                                        Dursun TARAKCI
                                                                                                                                 Türk Dili ve Edebiyatı Öğrt.
 
 
  Bugün 11 ziyaretçikişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol