Edebiyat
  Ana Beni Eversene-Komedi
 
ANA BENİ EVERSENE
 
Anne:        İki ters bir türs, iki ters bir türs… (Kendi kendine) Bu gız da nirde galdu? Gız yine camuş gibi yatıyon de mi!... Gaksana gız, senün yaşunda dağda domuz galmadu, sen hala benüm başumdasun. Gız gelse buraya, şu evü bi temüzle hele!... (Biraz duraksadıktan sonra konuşmaya devam eder.) Zamane gençlerü işte ellerü işte gözlerü oynaşta. Başuma galdu bu gız, alan da olmiye bunu. Ama ne yalan söylim evlenmesine de gönlüm razı del aslında. O evlenüse ben ne yaparum. Bi başuma köroğlu Ayvaz gibi galurum ortalıkta. (Seslenir) Gız yiter artuk camış gibi yattuğun, gelse buraya…şu evü bi temüzle, çamaşurlaru yika, yimek püşür… Gerçü sen de bunları ne güzel yaparsun ya!...
Kız:            (İçeri girer.) Yav ana ne barıyon sabah sabah ipini goparmış dana gibi… He, geldim işte, ne istiyon? De hele….
Anne:        Ne isteyecün gız görmüyon mu yapılacah bir sürü iş var. Bu yaşta ben mi yapacun bu işleri?
Kız:            He gız ana aslunda sen yapsan da ne güzel oludu, ben yorulmazdum ge ana!
Anne:        Gız bırah şu boş gonuşmalaru da hadi şu evü bir süpür bahalum.
Kız:            Tamam ge ana, ahan da süpürüyom…(Eline süpürgeyi alır, evi süpürürken ve türkü söylemeye başlar.) Ana benü eversene, evermesen gebersene/ Ana benü eversene, evermesen gebersene!
Anne:          (Kızın bu türküsünü duyan anne hayretler içinde kalır ve gözlerini faltaşı gibi açar.)Aboooov. Gızım o nası türkü böle… Eyvah!...Gız sen benüm galbüme mi indirecün!... (Dövünerek söyler.) Gız ben da ni gadar gencüm… Üstelük ölmeye hazur değülüm. A gız senin ağzın ne söliii.
Kız:            Ge ana! Bu sadece bir türkü. Bah hemen değüştürim ha! (Bu arada kız etrafı süpürürken her tarafı toza katar.) Senü anan benüm için doğurmuş canum, hamurunu benüm için yoğurmuş.
Anne:        Gız bırah böle ev mi süpürülü… Toza boğdun benü… Bah nesef bile alamıyon!...
Kız:            Ge ana sen de heç bişe beğenmiyon!... (ağlamaklı bir ses tonu ile) Ahan da bırahıyom. (Annesinin yanına oturur. Annesi onu kucaklayarak)
Anne:        A benüm bahtsuz guzummm… Ağlama guz, dayanamam…(Sezen Aksu şarkısı söyler) Sen ağlama, dayanamam; ağlama gözbebeğüm sana gıyamam…
Kız:            Ge ana, benüm yaşutum olan ellerün gızlaru hep evlendüler ge ana!... Ben niye evlenemedüm?.. Ge ana ben evde mü galdum, gız gurusu mu oldum ge ana?...
Anne:        Olu mu gız öle şey… Sen kü bu evrerün en becerüklü, en tirendez kızusun… Heç evde galu musun? Hem daha yaşun gaç ki!
Kız:            O halde benü niye kimse istemi ge ana…
Anne:        Gızum senün da vaktün gelmedü, hele bi vaktün gelsün senü kimler kimler istemez.
Kız:            Bak ana gı, yine istemez dedün!...
Anne:        Gızum lafun gelişü ölee didüm, yani herkes ister anlamunda..
Kız:            Ge ana benüm vaktüm ne zaman gelecek, yaşum otuz küsür oldu.
Anne:        Gızum merah etme, şarabun yıllanmışı mahbüldür… Sen heç üzülme, seni alacah bi gerizekalı da bulunu… Bah ben bile zamanunda evlendüme göre sen haydi haydi evlenüsün!...
Kız:            Gız ana sen şimdü babama gerizekalu mu didün? Hani senü almış ya!...
Anne:        Olu mu gız öle? Benü ne ağalar, beyler istemiştü de ben varmamıştum… buban benü ikna etmek içün az çaba sarf etmedü irahmetlü… şimdü yaşasaydu da bu günlerümüzü görebilseydü…
Kız:            Ne günümüzü görecehdi ge ana… benüm evde galdumu mu?
Anne:         Gızum merah etme, senün de bi dengünü yaratmıştur yüce rabbüm. Gerçü bu becerüksüzlükle onu bulmak biraz zor olacah ama Allah’tan ümit kesilmez de mi?...
Kız:            Ne becerüksüzlüğü ge ana, sen söle ben o işi hemencecük yapim.
Anne:         Gerehmez gerehmez. (Kapı çalınır, içeriye komşu girer.) Sen şu gapiya bah.
Komşu:      Selamünaleyküm, gomşu nasılsın? Eyi misin? Napıyon? (Bu arada kız
Anne:         N’apalım gomşu, aha bu gıznan uuraşıyom işte. Bi isteyen çıkmadı bunu. Gısmatsız işte.
Komşu:      Ben de onun için geldiydim zaten, sa bi süpirizim var. Ama sıkı dur. (Anne kendini sıkar.) Öle değil gomşu, yani hbare möhim, dikkat anlamında..
Anne:         Haaa…
Komşu:      Senün ızı Sümüklünün Sülo’ya istemeye gelmeh istiyolar. Ni dersün?
Anne:         (Çok şaşırmış ve sevinmiş görünürek) Ne diyecün gomşu Allah dirüm. Hemen gelsünler. Olur ya şeytan akillaruna girer de gelmekten vazgeçerler. Sen şimdi git, (Komşuyu kolundan tutup kapıya götürür.) hemen onları al gel oldu mu?
Komşu:      Dur bi gomşu acelen ne?
Anne:         Ne acelesi, Ne acelesi…. Gız evde guruyacah… ne acelesinden bahsediyon!... Çabuh al gel onları.
Komşu:      Tamam gomşu ben onları alıp geliyom, sen gızı tembihle aman bir yanlış yapmasın, birazdan görüşürüz!..
Anne:         Görüşürüz, görüşürz. Geç kalmayın ha… (Kendine konuşur) İnşallah geç kalup da fikirlerini değiştirmezler. (Kızına çağırır) Gız gel buraya canı çıkmayasıca…
Kız:            Geldüm ge ana ne diyon yine…
Anne:        Gız gel buraya … birazdan misafirlerimüz gelücek…
Kız:            Ne misafiri ge ana!... bu saatte misfir mi olumuş…
Anne:        Gı süpüriz süpüriz…
Kız:            Ne süpürizi ge ana…
Anne:        Süpiriz işte gı birazdan anlarsun.
Kız:            De hadi beni çatlatacan mı?
Anne:        Gız be biraz önce gomşe geldüydü ya!
Kız:            He geldüydü ne olmuş..
Anne:        Birazdan senü Sümüklünün Sülo’ya istemeye gelecehlermiş. Onu haber virmeye gelmiş…
Kız:            Aboo, ge ana yalan demiyon demi ge ana…  keşke önceden haberim olaydu. Azcuk hazurluk yapardum. Gaşlaruma ağda yapar, gözlerüme sürme çekerdüm ge ana…
Anne:         Gız ni gerek var. Sen böle de çoh güzelsün…
Kız:            Yalan demiyon de mi ge ana!
Anne:        Yoh gız yok, esas diyom.Şimdi gelmek üzerelerdür. Aman gözünü seveyim bir becereksüzlük etme! Yoksa Sümüklünün Sülo’yu da gaçurursan vallah billah evde galursun ona göre ha! Çirkinsin diye demim ha. Sakın yanlış anlama, gısmetün kesük gızım. Bunu da gaçurmayalum.
Kız:            Merak etme ana, ben ev sahibü takumum, o deplasmana geli. Bu defa şampiyonluğu gaçırır mıyım?
Anne:         Aman gaçırma, zaten gaçırırsan bir otuz küsür yıl daha şampiyonluk göremezsin tirabzonsipordan beter olursun Valla!....
                  Bu arada kapı çalar ve içeri Sümüklünün Sülo ile Babası girer.
Baba:        Selamünaleyküm…eyi ahşamlar.
Anne:         Hoş geldiniz ağalar hoş geldiz, şöyle buyrun.
Sülo:           Hoş bulmuşah. (Elindeki kaktüsü uzatarak) Bakun size ne getürdüm.
Kız:            Ne getürdün Sülo?
Sülo:           Ne getürecün, tabii ki çiçek.
Kız:            (Biraz yüzünü ekşiterek) Başka çiçek bulamadun mu Sümüklünün Sülo, getüre getüre bu dikenlü şeyü mü (Kaktüs) getürdün?
Anne:         Gız fazla konuşma da al oğlanun elünden çiçe. Şöle buyrun, oturun oturun rahatsız olman.
Baba:         Efendüm nassız eyi misiz? Sağlık sıhhatiz yeründedür inşallah..
Anne:         Çok şükür, İçgüveysinden hallice eyiyiz işte. Bu gızlan garip gene galduk işte şu fani dünyada… Bu gadar eyiyiz işte…
Baba:        Efendüm gızımız da pek şirin, pek de becerühliye benzi, sizden eyi olmasın hani.
Anne:        He öledür sizden eyi olmasun. Gız öle aval aval bahacana get de misafürlerimize bi gave yap.
Kız:            Yapim demi ge ana. He yapiim.
Anne:        Eee nasuz eyisiz inşallah.
Baba:         Allaha şükür, içgüveysinden hallice.
Anne:         Eee, Sülo sen nasısun olum.
Sülo:           Sağlunuza duvacıyum çok şükür. (Bu arada kız elinde kahve fincanları ile içeri girer.)
Kız:            Ge ana bah ne güzel de yaptum gahveyü…
Anne:         Bahim gı.. Ana gız bu gahvenün köpü nerdeee?
Kız:           Göpüh mü? Ha göpüh!.. ondan basit ne var! Tüh (kahveye tükürür.)
Anne:         Gız ni yaptun?
Kız:            Göpüh yoh didin ya! Aha işte sa göpüh!
Anne:         Sus gı sus. Çapuh dağat şu gavelerü çahdumadan.
Kız:            Tamam ge ana, dağatıyom. (Ayağı takılır ve düşer.) Ana!..
Sülo:           Yandum anam… Sen naptun? Daha muraduma eremeden istikbalümle oynadun! Yandum anam..
Kız:            Ana, ben ni yaptum ana, gencecük fidanı guruttum ya ana!
Anne:         U gadacuktan bişi olmaz gızum merak etme!.. Gusura galma Sülo olum. Böle ufak tefek aksakluklaru saymazsak aslunda çok becerüklüdür benüm gızum. Mesela bi çamaşur yıkar 1000 devir çamaşır makinesi mübarek. Çamaşuru sıkar da suyunu çıkarur.
Kız:            He öleyümdür, çamaşıru sıksam suyunu çıkarurum. Bakun hemen göstereyüm. (Eline aldığı gibi leğeni sülonun sırtından yeleğini çıkarır ve leğenin içine atarak yıkamaya başlar.)
Anne:        Bakun bakun ne güzel de yıki… (Kızına döner ve sadece kızına konuşur.) Gız ne yapin sen çabuk çıkar yele leğenden.
Kız:            (Yeleği çıkarır ve sıkar, ıslak bir şekilde Sülo’ya giydirir.) Bak ge ana ne güzel de yıkadum. Eskisinden yeni oldu.
Sülo:           He eskisinden yeni oldu de mi buba. Gerçi biraz ıslak emme olsun. Zaten ben de sırıl sıklam duygular içinde olduğumu belirtmek istim gızınıza karşı.
Baba:        Lan ne biçim gonişiyon sen? Siz olumun gusuruna bahmayun!.
Anne:        Yoh canum ne gusuru. Demek öle Sülo evladım, eyi eyi… He ne diyodum benüm gız siz de gördüz çok becerüklü, becerüklü olduğu gadar da aynu zamanda çoh tasarrufludur. Bir gostil soyar vallahi böle kağıttan ince. Bir gram gostili ziyan etmez.
Kız:             He gı ana heç bi gram bile ziyan etmem. (Patatesi alır ve kalın kalın soyar.) Bakun ne güzel de soydum de mi gostili?
Baba:         He gızım çok güzel soydun gostili. Gostil gostil olalı böyle zulüm görmemiştir ha.
Kız:             Zulüm mü, o da ne dimeh?
Baba:         Yani çok güzel soydun bi gram bile ziyan etmedün anlamında.
Kız:             Evet, etmedüm di mi? Ben çok tasarrufluyum yaa. Benü alan yaşadu.
Sülo:            He vallah senü alan yaşadu…
Anne:          Gızım diye sölemim, hijyene çok önem veri.
Baba:          Hijyen mi o da ne?
Anne:         Ya hep sen bilecek delsin ya süslü kelimeleri, yani evün heç bi yerinde zerre toz bırakmayı sevmi bu gız. Ahşama gadar elünde süpürge, evi böle sürekli süpüri.
Kız:             He ben temüzlüğü çok sevim, bakun size de gösterim. (Süpürmeye başlar ve şarkı söyler. Bu arada evdekiler tozdan nefes alamadıklarını belli ederler.)Aşktan yana şansım yok /Ağlıyorum derdim çok /Aşkımı kaybetmişim/Sordum sordum bulan yok /Dün gece çok aradım /Aradım bulamadım/ Kör olası çöpçüler/ Aşkımı süpürmüşler
Anne:          Dur anladuh yiter artuh, boğulacaz artuh bırak şu temüzlüğü.
Kız:             Ne gızıyon ge ana, ne güzel de temizliyodum…
Anne:          Doğru biraz daha izün verseydüm bizi toptan temizleyecedün dünyadan?...
Baba:        Eee, gızımuzda çok maharetliymiş canum, anladuk. Yalnuz bu gada yiteneh gösteri yiter ganaatündeyüm. Biz asıl gonuya girelüm. Allahuh emri peygamberün gavliynen aha bu heç bi gızun varmaduğu oluma sizin heç kimsenün istemedü gızınızı mecburen istim. Ee davul bile dengi dengine demişler. Allah yarattu her gulunun dengini yaratumuş…
Anne:         Ee bu gada ısrar ettüz madem ben de gızı verdüm getti, düğüne müğüne gereh yok. Allah mutlu etsün. Ne dimm, ana yüre dayanmaz işte n’aparsınız.  
Sülo:           Allahum, saa şükürler olsun, bunu da göreceh müydüm?
Kız:            Sülo..
Sülo:           Heee…
Kız:            Sümüklünün Sülo!..
Sülo:           Hadi biz gidelüm istersen.
Kız:            He, olur.. (El ele verip çıkarlar)
Baba:         Eee gomşu, biz bize galduk…
Anne:        He biz bize galduk…
Baba:         Bah ne diyecün, senün beyün uzun zaman önce öldüydü de mi?
Anne:         He öldüydü irahmetlü… (Bekler ve ) Senün de zevcen uzun zaman önce ölmüşdü de mi?
Baba:         He haklusun, benüm de zevcem uzun zaman önce ölmüşdü. Gomşu çok da şansızmışsun. Bu yalan dünyada birlikte yaşamak varken araya ölüm girmüş… Ayrılmah zorunda galmışsun.
Anne:        He gomşu, sen de öle olmuşsun.
Baba:         Evet, ben de öle olmuşum. Düşünüyom da bah ne diyecün!...
Anne:        Ana!... Sen düşünebiliyon mu?
Baba:        He işte biraz.
Anne:        E o zanam ne diyecün, söle bakalum.
Baba:        Matemadühte bir çarpma guralı var bah. Bu gurala göre iki tane eksüyü çarparsan sonuç arti oli.
Anne:         eeee…
Baba:         Yani dim ki, iki olumsuz durumun sonucu olumli oli…
Anne:        (Nazlanarak söyler.) Tamam da bu ne demek oli şimdi…
Baba:        Yani dim ki sen eşünü gaybetmekle bir eksi almuşsun, bi eksi de ben eşümü gaybetmekle almuşum.
Anne:        Eeeeeee!.... (heyecanlanarak)
Baba:        Yani bu durumu olumluya çevirebülürük dim hani. Eksülerümüzü çarparsah arti oli ya!...
Anne:        Daha açık gonuş gomşi… (Gülerek ve nazlanarak) Ben ilkokul bire kadar okudum, öle matematiken filan anlamam.
Baba:        Yani diyecem o ki, senün herif ölmüş, benim de hanum… gızlan oğlan da aldı başını gitti…
Anne:         (Gülerek ve nazlanarak) Eeeeeeee….
Baba:        Yani Allahu emri peygamberün gavliylen senü de gendüme istim.
Anne:          Ana… Sen diiin!...
Baba:         Ne diyecün, seni senden istim, anla artuh da!...
Anne:         Eee ben de o zaman virdüm gitti beee…
Baba:         Hayde o zaman gidek de çifte düğün yapak.
 
 
 
Senaryo : Dursun TARAKCI
                                                                                                          Türk Dili ve Edebiyatı Öğrt.
 
 
  Bugün 12 ziyaretçikişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol