HOCA EFENDİ
Hoca efendi içeride koyun postu üzerinde oturmaktadır.Bu arada elinde tesbihi onu çekmektedir.Sakalını sıvazlayan Hoca Efendi ayağa kalkar ve düşünceli bir şekilde gezinmeye başlar.Bu arada bir adam girer.
Adam:Selamün aleyküm hocam,duydum ki her sorunun sen de bir cevabı varmış.İzin verirsen sana bir sorum olacaktı.
Hoca:Ve aleyküm selam efendi,neymiş bakalım derdin söyle.Derdini söylemeyen derman bulamaz.(biraz bekler ve sakalını sıvazlar ve ekler.)Fakat her derdini söyleyen de dermen bulacak diye de bir kaide de yok tabii ki.
Adam:Hocam biliyorsun Ramazan ayındayız.Hava da çok sıcak.Denize girmeden de olmuyor.Ee su da orucu bozar.Ne yapmalıyım.
Hoca:Oğlum bak,sen suya girersen hiçbir şey olmaz;fakat su sana girerse işte ozaman oruç bozulur.Sen suya gir;ama su sana girmesin.
Adam:Allah razı olsun senden Hocam.Beni aydınlattın.
Adam bunları söyleyip çıkarken Hoca efendi de başlar ıslık çalmaya.Sonra durur ve besmele çeker.Bu böylece biraz sürer ve yine içeri başka bar adam girer.
Adam:(Hoca efendinin bu sırada sırtı dönüktür ve adam bu duruma şaşmış bir vaziyette ) Hoca,hoca...Sen ki bir hocasın.Sana yakışıyor mu,böyle ıslık çalışıyorsun.
Hoca Efendi:Senin ağzın ne söylüyor bre evladım?Ben Şeytan’a antrenman yaptırıyorum.Senin aklın böyle şeylere çalışmaz.Onun için fazla üsteleme.
Adam:Kusura bakma ulu hocam.Bir cahillik ettim.Ben senin kadar düşünemem.Nerden bilirdim Şeytanı çalıştırdığını.
Hoca efendi:Neyse,sen niye gelmiştin bakalım.Senin derdin ne?
Adam:Hocam uğur getirmesi için evin herhangi bir yerine at nalı takmak caiz midir?Ben bunu öğrenmek için gelmiştim.
Hoca Efendi:(Çok kızmış bir şekilde)Zinhar haramdır evladım,Zinhar haramdır evladım Hiç öyle şey olur mu?Hem at nalı uğurlu olsaydı ilk önce atların işine yarardı.Hayvanlarda dörder tane nal var ama akşama kadar insanlardan kırbaç yiyorlar.
Adam:Haklısın hocam,ben bunu hiç düşünememiştim.
Hoca Efendi:oğlum düşünebilseydin zaten sen hoca olurdun ben de sen olurdum.
Adam:Hocam çok sağ ol.
Hoca Efendi:Sen sağ ol evladım.
Adam yavaş yavaş çıkarken Hoca Efendi yine sakalıyla oynamaya devam eder.Bu arada iceri bir başka kişi daha girer.
Adam:Selamün aleyküm hocam.sana bir soru sormaya geldim.
Hoca Efendi :Aleyküm selam evladım.Zaten buraya soru sormak dışında kimse gelmez.Sor bakalım.(Bunu söylerken hoca hüzünlenir.)
Adam:Hocam kusura bakma seni hüzünlendireceğimi düşünmemiştim.
Hoca Efendi:Bırak şimdi bunları da derdin ne söyle bakalım.
Adam:Şey hocam,bu sigara kötü bir alışkanlık ama bunun hiç faydalı tarafı yok mudur?
Hoca Efendi:Olmaz olur mu evladım,olmaz olur mu evladım!Elbette faydaları da var;ama senin işine yara mı bilmem.(Alaycı bir dille devam eder.)Bak eğer duyduğum gibi sen günde bu şekilde iki paket sigara içmeye devam edersen bak sana ne gibi faydaları dokunacak.
Öncelikle sigara tüm ciğerlerini saracağı için geceleri öksürükler içinde kalacaksın,sabahlara kadar öksüreceksin.Böylece evine hırsız girmek istediğinde senin uyanık olduğunu sanacak ve girmekten vazgeçecek.Sen de böylece soyulmaktan kurtulacaksın.
Adam:Vay be hocam sen ne yamanmışsın.(Adam korkmuş görünerek)Ben gidiyorum.
Hoca Efendi:Duuurrr ,daha bitmedi!Hani sen böyle çok sigara içeceksin ya...Tabiiki böyle olunca bir süre sonra bu çocuğun olmasını da engelleyecek.Böylece aile planlamasına katılmış olacaksın. Hanımında böylece her yıl doğum yapmaktan kurtulacak.
Adam:(çok acıla bir şekilde)Yapma hocam,sen dedin.
Hoca Efendi:Kusura bakma,dost acı söyler.İşin dahası da var.
Adam:Hala bitmedi hocam.Ban yanmışım.
Hoca Efendi:Sen şimdi böyle sigara içiyorsun ya...Sigara içmekten bir gün böyle kambur kalacaksın ve o zaman yere düşmüş bozuk paraları görme şansın artacak.Hemen görüp,alıp cebine atacaksın. Böylece zengin olacaksın.
Ha birde yaşın biraz daha ilerleyince artık rahat yürüyemeyeceğinden baston taşıyacaksın.O zaman da bir it sürüsü yaklaşırsa bu bastonla onları böyle böyle kovalayacaksın.(diyerek iyice korkmuş adamı bastonla dışarıya kovalar)
Adam:Gözünü çapağını yiyeyim Hocam,tama,sigarayı bırakıyorum .Artık vurma!
Hoca Efendi:Şuna bak,bi de utanmadan sigaranın faydalarını soruyor.Ayranı yok içmeye...... Töbe töbe!Beni durduk yerde günaha sokacak.
Hanım:Beyyy,beyyy!Ah sorma bey sorma!Ne oldu bilemezsin.
Hoca Efendi:(Sessizce bekler)......
Hanım:E hoca ne meraksız adamsın.Sorsana ne olduğunu.
Hoca Efendi:Yahu hatun hem sorma diyorsun,sonra da niye sormuyorsun diye kızıyorsun. Boşuna dememiş büyüklerimiz ne onlarla oluyor ne de onlarsız.Peki Hatun ne oldu anlat bakalım.
Hanım:Hani bey sen akşama yemek için et almıştın ya...İşte o eti Ramazanlık günde bir kedi yedi. Anlaşılan oruç tutmuyormuş bey.
Hoca Efendi:Yahu hatun dert ettiğin şeye bak.Hayvanın Ramazan’ı olur mu?Niye kızıyorsun garibana.demek ki aç kalmış zavallıcık.Onu doyursaydın hiç böyle yapar mıydı?
Hanım:Haklısın bey.Neyse ben yemeklere bakmaya gideyim bari.Kalanı da yedirmeyelim.
Senaryo:Dursun TARAKCI
Türk Dili Edeb. Öğrt.