GELENEKSEL AİLE
Oyuncular: Kaynana, gelin, çocuk (Alican)
Kaynana: Gelin hadi kalk gel gari, sofrayı kuralım aşımızı yiyelim, saat 10 oldu yüreem bayıldı yahu!.. (evin içinde kaynana hem söylenir hem de sofrayı kurar) Ah ah bizim zamanımız da böyle miydi? nerede eski gelinler nerde şimdiki gelinler şimdiki gelinler ohh ne rahat ne rahat. Damındı, bağın bahçandı, kaynanandı, düşünen yok. saat 10 oldu gelin hanım hala kalkacak da sofra kurcak da!.. pööff!.. (oturur sandalyeye eskileri düşünür ve)Biz böyle miydik, horozlar ötmeden galkar ahırı, uşakları sofrayı hazır ederdik gene memnun edemezdik de gaynanalarımızı, azar eşitürdük. (kalkar sofrayı hazırlamaya baslar )hadi gel de laf söyle sen duymuyon sanki hınzır kalkıyo mu hiç bak
Kaynana: Dağlarda gar galmadı
Yüreklerde yer kalmadı
Geline kalk diye diye
Dilimde fer kalmadı
Gelin: (Gelin homurdana homurdana uyanır)
Yaşa kaynana yaşa,
Kına yakmışsın başa
Arkamdan konuşursun
Dilin karnına kaça
Kaynana: Kaleden su akıyor
Bağrımı ateş yakıyor
Şimdiki zaman gelini
Sıpa gibi yatıyor
Gelin: Sabun koydum legene
Bak basıma gelene
Ben gada daş düşe
Kaynana senin depene
Kaynana: Tarlada lahana
Dalını yemiş dana
Sızın gibi kızlar
Gaynananın başına bela
Gelin: Kaynanamın kelini
Gelin verir yemini
Dırdır etme kaynana
Akrep soksun dilini
Kaynana: Bahçemiz paça ister
Çapacı para ister
Çapacı söyle dursun
Su gelin sopa ister
Gelin: Evin kapısını kapat
Kaynanayı kaldır at
Kaynanasız gelinler
Aman bacım ne rahat
Kaynana: Başı saçaklı gelin
İpten kuşaklı gelin
Dün geldin adam oldun
Leylek bacaklı gelin
Gelin: Güllerin hepisi
Kaynananın iyisi
Bos yere dememişler
Dikenlidir dili
Kaynana: Kız gelin dır dır etme
Fazla ileri gitme
Kur hadi sofrayı da
Sabah sabah ötme
Gelin: Aşağı odanın kilimi
Tut kaynana dilini
Mademki çok kötüydü
Neden aldın gelini
Kaynana: kartal sinek avlamaz
Köpek kuşa havlamaz
Akıllı olan gelin,
Kaynanaya havlamaz
Gelin: (gelin kaynanasının yanına gelir sesini yumuşatır)
Ak tavuk almadın mı?
Kümese salmadın mı?
Kör olası kaynana,
Sen gelin olmadın mı?
Kaynana: (kaynana yumuşar)
Ah gelin güzel gelin
Niye banı sevmezsin
Oğlumun hatrı olmasa
Der miyim sana gelin
Gelin: (bu atışmalardan sonra gelin kaynana yumuşar gelin gider kaynananın elini öper, özür diler)
Kaynanam bir anadır
Bağrı dolu yaradır
Kaynanama söz yoktur
O da bir anadır
(kaynana ve gelin el ele verip seyircilere dönerek gelin veya kaynana der) ( tatlı tatlı geçinmek varken niye zehir olsun, bu dünya der ) ve seyircileri selamlar
TOBLO -2
Oyuna Başlama: Kaynana torununu itekleyerek içeri sokar.
Kaynana: Neriman... Neriman.
ANNE: Yine ne var?
Kaynana: Gel buraya sorumsuz kadın.
ANNE: Anlamadım?
Kaynana: Ben sana bu çocuğu sokağa bırakma, terbiyesiz olur, ahlakı bozulur demedim mi? Yine sokaktaydı!
ANNE: Dedinse dedin. Ne yapayım? Bütün gün deli güllabiciliği yapamam ki. O kadar kıymetliyse, koy cebine, işe götür.
Kaynana: Güllabicilik ne be!... Yohsam baa küfür mü ediyon!
Anne: Anaa, sen bilmiyon mu güllabiyi. Delülere bakan hademe hademe.
Kaynana: Ana ne delüsü, ne hademesü. Çocuğun yanında benimle böyle konuşma... Ağzını yırtarım.
ANNE: Cart, kaba kâğıt.
Kaynana: Bir daha söyle.
ANNE: Aman sen de, açma öyle gözlerini yabani kurbağa gibi.
Kaynana: Yabani ve zebani kurbağa senin anandır.
ANNE: Rezil herif.
Kaynana: Tüüü, densiz kadın
ANNE: Ahlaksız.
Kaynana: Ulan sen anaysan, ben de Tansu Çiller’im.
ANA: Kaynana kaynana, ana nedir bilir misin ayol?
Kaynana: Ben bilmem de her gece koynuna aldığın çocuğu kim doğurdu?
ANA: al olunu da tuzla, kokmasın bari ayol.
Kaynana: Oğluma dil uzatma şırfıntı, asıl sen anana bak, nasıl kız yetiştirmiş. Eee anasına bak kızını al. Dil de bir karış. Senin yetiştiren anaya…
ANA: Asıl seni yetiştiren anaya... Tek bildiğin kendi ırkından insanlara eziyet etmek. Kaynana değil mi? Hepiniz aynısınız.
Kaynana: Yuh sana.
ANA: Asıl sana yuh.
Kaynana: Kepaze.
ANA: Sefil.
Kaynana: Utanmaz.
ANA: Arlanmaz,
Kaynana: Kaknem.
ANA: Dümbelek.
Kaynana: Cadı.
ANA: Hortlak.
ÇOCUK: Yeter be.
ANA: Neeee?
ÇOCUK : Yeter be.
Kaynana: “Be” dedi.
ANA: Dedi.
Kaynana: Anladın mı şimdi? Gelin niye çıldırıyorum bu çocuğu sokağa bırakma diye? Ahlakı bozuluyor. Bugün”Be” diyen, yarın Allah korusun, çok affedersin”ulan”der. Neriman ne yaparsın o zaman. Tıpkı senin gibi biri olarak mı yetişmesini istiyorsun. Kaynanasına sürekli dil eden bir gelin adayı mı olsun benim torunum.
ANA:Hiii....sahi ne yaparız o zaman?
Kaynana: Yaaaaaaa?
TABLO 3
ANA: Oğlum gel bakalım buraya!
ÇOCUK : Buyur anne!
ANA: Bu hafta yapılan sınavda kaçıncı oldun?
ÇOCUK : 25. oldum anne.
ANA: Ama nasıl olur! Daha geçen hafta 21. idin. Nasıl dört sıra birden geriledin? Tembel çocuk.
ÇOCUK : Ne yapayım anne? Sınıfa dört tane yeni öğrenci daha geldi. Dolayısıyla 21.likten, 25. liğe geriledim. Hem bana kızmaya senin hakkın yok.
ANA: Bak şu bacaksıza! Bu kadar tembel olacaksın ve benim sana kızmaya hakkım olmayacak, öyle mi?
ÇOCUK : Tabii... Demek ki mükemmel bir çocuk dünyaya getirememişsiniz. Elalemin öyle çocukları var ki! ÜÜÜhhhh… Hepsi süper zeka.
ANA: Kızdırma beni alırım ayağımın altına bak. Sınıfta kalmış abuk subuk, aptal saptal konuşuyor.
ÇOCUK : Niye kızıyorsun anne yav? Sınıfta kaldıysak ne olmuş! Daha iyi ya!
ANA: Neresi iyi bunun?
ÇOCUK : Sürekli maddi sıkıntıdan bahsediyordun, düşünsene yeni sınıf için yeni kitaplar almak zorunda kalacaktın. Şimdi buna gerek kalmadı. Aynı kitapları yeniden kullanacağım.
ANA: Manyak çocuk, kaç senedir kitabınızı zaten bakanlık veriyor. Bu sudan bahaneleri biz büyüklerimize söylerdik. Artık daha iyi sebepler bulun.
ÇOCUK : Ya öyle mi, okula kitap götürdüğüm yok ki ne bileyim. Bakanlık veriyor ha. Haa tamam buldum, yeni defter almama gerek o zaman. Eski defterlerimi kullanırım. Deftere para vermenize gerek kalmaz.
ANA: Tamam bırak şu boş boş konuşmayı da ver bakalım şu ara karneni. Bugün ara karne günü, (Alır ve inceler.) Yahu şu karneye bak. Bütün dersler bir, bir, bir.... Allah aşkına bir tane bile iki yok. Yuh sana, nasıl becerdin bunu?
ÇOCUK : Hepsi bir mi, emin misin anne?
ANA: Bir de utanmadan şaşırma numarası yapıyor. Utan, utan! Al da kendi gözlerinle bir daha bak karneye.
ÇOCUK : Allah, Allah! Ver bakalım şu karneyi. Hepsi bir olmamalıydı...
ANA: Şunun söylediğine bak. Doğru hepsi bir olmamalıydı. Sıfır olmalıydı. Bir sene boyunca yattın tabi... Bir bile fazla sana. Ben senin yaşındayken sınıfın en iyisiydim. Karnemde bütün notlarım "5" idi, "5"....
ÇOCUK : Yapma anne. Bu benim karnem değil. Dün bu karneyi tavan arasında buldum. Senin karnen bu.
ANA: Neee! Benim karnem mi? Hadi canım...Ver bakiiim.Aaa! Sahi ya... Eee... Şeeey yani. Diyecektim ki!..
ÇOCUK : Demek bütün notların beşti haa... İşte bak bu da benim karnem. Bak beden , resim, müzik 2. İtiraf et anne, ben senden daha çalışkanım.
ANA: Hadi oradan, bedeni de desten mi sayıyorsun. Sadece diğerleri bir. Uzatma, tamam anladık, sen rüşvet istiyorsun galiba. Söyle ne kadar vereyim?
ÇOCUK : Yok anne ne rüşveti, biz buna ek bütçe diyelim. Okuldan gelirken vitrinde yeni kıyafetler gördüm. Ayrıcadana makyaj malzemeleri de bitti. Yani bilmem ki! 500 yeter. Ama şimdilik...
ANA: Ne 400 mü? 300 neyine yetmez? Al şu 200´ü 100´ ünü geri getir.
ÇOCUK : Ama anne...
ANA: Aması maması yok. Al şunu! Ben bu paraları babandan aldığım hafta harçlıklarından biriktirmek için neler yapıyorum. Yalnız bu eski karne işini babanla konuşmak yok ona göre.
ÇOCUK : Tabii anne ne demek, kız dayanışması.
Ana: Şuna bak yaa, matematik de sıfır.
Çocuk: Anne matematiğim sıfır olabilir ama fiziğim gayet iyi yani.
ANA: Bak hele espirik de yaparmış. (Küt) Ne iyisi, baksana fiziğin de bir.
Çocuk: Ama anne çocuğa şiddete hayır, çocuğa şiddete hayır ama. Matematiğe göre iyi ama.
ANA: Ne çocuğu ne çocuğu, canavarsınız canavar. Çocuğa şiddete ben de karşıyım; ama senin gibi canavarlara değil.
Çocuk: Ee ne yapayım anne, hem bugün moralim çok bozuk. Lütfen üstüme gelme!
ANA: İstediğin her şeyi alıyoruz. Ne istiyorsan oluyor. Moralin niye bozukmuş? Bir de üstüme gelme diyor.
ÇOCUK : Önemli değil anne? Sormasan da olur.
ANA: Nasıl önemli değil çocuğum? Söyle bakalım ne oldu?
ÇOCUK : Bugün öğretmenimiz üç soru sordu bana. Üç soruyu da doğru cevapladığım halde öğretmen beni cezalandırdı anneciğim.
ANA: Aaaa, nasıl oldu bu? Ne sordu peki?
ÇOCUK : Önce ''Niye geç kaldın,''dedi; top oynarken zili duymadım, dedim. Sonra ''Camı da sen mi kırdın?'' diye sordu, evet efendim, voleybol topuna ayakla vurunca oldu, dedim. ''Ödevin nerede?'' diye sorunca da, dün sinemaya gittiğim için yapamadığımı söyledim.
ANA: eee yani ezayı hak etmişsin. Ne ceza aldın peki?
ÇOCUK : Okuldan bir gün uzaklaştırma.
ANA: Nee…Ama bu sana ceza olmamış ki, bana ceza olmuş. Ben şimdi seninle bir gün evde ne yaparım?
ANA: Peki cezan dolunca okula gidecek misin bari?
ÇOCUK : Okul mu, ne okulu? Ha ben sana sonra ne oldu anlatmadım değil mi?
ANA: Sonra ne oldu? Siz adamı çıldırtırsınız. Ne biçim öğrencilersiniz siz?
ÇOCUK : Şimdi biz kimya dersinde dinamit yaptık anne, sonra da haylaz erkekler okulun temeline bu dinamiti yerleştirdi. Sonra bbbbuuuummmm. Okul havaya uçtu anne.
ANA: Demek sonunda okulu da havaya uçurdunuz ha! Eee bundan sonra ne olacak.
ÇOCUK : Ne olacak anne. Bana müsaade. Sonra görüşürüz. Ben kafe kafe dolaşmaya gidiyorum.
ANA: Bak geçme kalma sonra, baban çok kızıyor. Kızım, kızım ne diyorum. (Peşinden o da çıkar.)
2- http://www.etutodasi.biz/turkce-8-sinif/86481-hem-komik-hem-egitici-skecler.html
1. Tablo Yazarı: Emine VURAL (Veli)
Düzenleyen:
Dursun TARAKCI
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni