Edebiyat
  DOKTOR-Komedi
 

 

DOKTOR
 
Dekor    :İçerisi bir hastane odasıdır.Doktorun masası ve önünde sandalye bulunur.Hemen arkada göz taramalarında kullanılan harf ve şekiller bulunur.Doktorun önünde reçeteler ve vizite defteri bulunmaktadır.Yanında bir sağlık memuru bulunur.Önlük ve steteskopu vardır.
Oynayanlar:Doktor,Memur,0.Hasta,Hasta,Adam,2.Adam,Yaşlı Kişi,2.Hasta,3.Hasta,4.Hasta,Sami,Öğretmen (12 Kişi)
 
             İçeri bir hasta girer ve kağıtlarını memura uzatır.Memur sert bir şekilde konuşur:
Memur:Şöyle geç ve sırtını aç.Doktor dinleyecek.
           Hasta soyunur ve arkasını döner.Bu arada şikayetini anlatmak ister fakat doktor buna müsaade etmez.
0.Hasta :Şeyy…Doktor Bey!Ben…
Doktor :Tamam tamam.Sen nefes al bırak nefes al bırak,diyerek muayeneyi tamamlar.
Hasta parayı çıkarır doktora uzatır.Doktorun gözü parayı görünce fal taşı gibi açılır.
0.Hasta :Kokla-bırak,kokla,bırak…(En sonunda reçetesini çeker alır ve parayı atarak çıkar.)
              Bu arada içeri biri gelir ve eşinin test sonuçlarını ister.
Adam    :İyi günler.Dün eşimi muayene getirmiş ve test yaptırmıştık.Acaba sonuçları alabilir miyim?
Memur :Kusura bakmayın beyefendi, ama ufak bir problemimiz var. Karinizin testlerini laboratuara gönderdiğimizde ayni isimli bir başka bayan da teste gitmiş ve hangisi karinizin hangisi diğer bayanın emin olamıyoruz maalesef!Açık olmak gerekirse sonuçlardan biri kötü diğeri ise daha da kötü!
Adam  :"Ne demek istiyorsunuz yani?"
Memur : "Testlerden biri AIDS diğeri ise Alzheimer çıktı ve hangisi karinizinki bir şey söyleyemiyoruz."
Adam    :"Korkunç bir şey, peki şimdi ne yapmalıyım?"
              Bu sırada söze doktor karışır.
Doktor :"Bence, karinizi şehrin göbeğinde en kalabalık noktaya bırakın ve eğer evin yolunu bulabilirse de    
            bir daha da onunla birlikte olmayın..."
Adam    :Benim hemen gitmem lazım.(Bunu dedikten sonra acele çıkar.Başka bir hasta içeri girerek kağıtlarını içeri bırakır.)
Doktor :Nedir şikayetin?Söyle bakalım.
2.Adam : Dr. Bey,karnim atıyor.
Doktor : Nasıl yani?
 2.Adam : Hani , kalbim nasıl atıyorsa karnim da iste öyle atıyor.                                                                                  
              (Dr. iyice şaşırıyor.)
Doktor    :Allah Allah at-maması lazım!(Doktor bunu düşünürken adam birden hareketlenir.)
2.Adam   : Sağ olun!(Çıkar gider.)
Doktor    :( arkasından bakarken memura döner)Bu adam niye gitti şimdi?
Memur    :Ben de anlamadım doktor bey.Kağıtlarını da burada unuttu zaten.Gelince anlarız…Sıradaki!..
               İçeri bir hasta daha girer ve başıyla memuru ve doktoru selamladıktan sonra şikayetini anlatmaya başlar.
1.Hasta    : "Ben fevkalade sağlıklı bir insanım. Bir tek kusurum var.Gaz kaçırıyorum.. Durmadan gaz kaçırıyorum.. Evde.. İşte.. Otobüste, asansörde, süper markette..Durmadan kaçırıyorum.. Ama fazla da şikayetim yok. Kendime hiç sorun yapmıyorum bunu.. Çünkü benim kaçırdığım gazin ne kokusu var, ne de sesi çıkıyor.."Ama buna rağmen insanların bana sert sert bakmasından da rahatsız oluyorum.
Doktor    :Sana bir hap yazıyorum.Bu hapı kullan.Bir birazdan bana uğra.Durumunu görüşelim.
1.Hasta    :Teşekkürler doktor bey.Hemen bu ilacı alıp kullanacağım.
2.Adam   Biraz önce çıkan adam içeri girer. )Evraklarımı unutmuşum da.Onları almaya geldim.
Doktor    :Ne oldu öyle,birden çıkıp gittin.
2.Adam   :Teşekkür ederim Dr. Bey,buradan çıktıktan sonra tavsiyenize uydum ve at maması aldım yedim. İyi geldi,bütün şikayetlerim bitti.
Dr. iyice şaşırır:
Doktor    :Allah Allah, bit-memesi lazım!
2.Adam   :Bunu da dediğiniz iyi oldu doktor bey.Hemen onu da deneyeceğim.(Çıkar.)
Biraz önceki hasta gelerek sinirli bir şekilde konuşur:
1.Hasta    : Doktor…Hey doktor…Verdiğin haplardan sonra, kaçırdığım gazlar leş gibi kokmaya başladı..
Doktor    :Güzel…Çok güzel.. Sinüslerinizi tedavi ettik demek.Artık koku alabiliyorsunuz. Simdi sıra geldi, kulaklarınız üzerinde çalışmaya…Kulaklarınızı da açtık mı bu iş tamamdır.
1.Hasta    :Ne yani,şimdiye kadar ben…gaz kaçırırken…Allah’ım ben mahvoldum…(Üzüntülü bir şekilde çıkar.)
Doktor    :Şuna bak…Kokmayan gazmış…Doğal gaz bu!Hiç kokmaz mı?(Memura döner.)Sıradaki hastayı çağır da döner sermaye hareket geçsin.
Memur    :Emredersiniz efendim.(Bu arada ellerini ovuşturur.)Sıradaki!...
Yaşlı Kişi İçeri elinde bastonu ile yavaş yavaş girer ve oturur.)
Doktor    :Evet.senin derdin ne?
Yaşlı Kişi : Doktor baba oldum. Peki 77 yaşında baba olunur mu?
Doktor    : Olunur,olunur…
Yaşlı Kişi : Nasıl olunur?
Doktor    :Bunu size bir av öyküsüyle izah edeyim. Ava gittiniz. Karşınıza bir ayı çıktı. Tetiğe bastınız. Ateş almadı. Çünkü namluya fişek koymayı unutmuşsunuz. Fakat ayni anda ayı kanlar içinde yere serildi. Bu nasıl olur?
Yaşlı Kişi emek bir başkası fişkeledi doktor...
Doktor    : İyi bildiniz...
Yaşlı Kişi :Vay hain,ben bunun hesabını sana sorarım.(Sinirli sinirli çıkar.Bu arada söylenmeye devam eder.)
Doktor    :Be amca senin neyine bu saatten sonra ava çıkmak.Senin tüfeğini duvara asma vaktin çoktan geçmiş bile.Neyse…Sıradaki hastayı çağır.
Memur    :Emredersiniz efendim.Sıradaki!...
               İçeri parmağı kırık olan hasta girer.
2.Hasta    : Hastayım doktor, çok hastayım, vücudumun her yeri ağrıyor, nereme dokunsam sızım sızım sızlıyor, her tarafım dökülüyor...
Doktor    : Nasıl hastalık o, tüm vücudunu saran, ağrıtan?
2.Hasta    : (Parmağının ucuyla kafasına dokunmuş. Sonra göğsüne parmağını basmış ve yine acıyla bağırmış. Sonra beline, yine acıdan allak bullak olmuş, sonra bacaklarına... Hasta parmağını neresine dokun-dursa ağrıyla irkiliyormuş.Her dokunuşta…) Ay ay ay!
Doktor    :(Daha fazla dayanamamış.) Ver bakayım şu elini!Tuh Allah müstehakını versin, oğlum senin parmağın kırık...
2.Hasta    :Yapma be doktor.(Şaşırarak)Ben de niye her tarafım ağrıyor diyordum.
Doktor    :Seni ortopediye sevk ediyorum.
2.Hasta    :Sağ ol doktor,gerek yok.Bizim mahallede bir kırıkçı çıkıkçı var.Allah seni inandırsın elini değdirdi mi sancı mancı kalmıyor.Sana da tavsiye ederim.Bir yerin kırıldı mı veya incindi mi çekinmeden gelebilirsin.Ben sana yardımcı olurum.
Doktor    :Yapma ya!Harbi söylediğin kadar iyi mi?Sen şunun telefonunu yaz bakalım.Yalnız aramızda kalsın ha!Sonra hipokrat yemini…Ne derler sonra!
2.Hasta    :Merak etme doktor,ağzım sıkıdır.Sen hiç merak etme!Hadi kalın sağlıcakla.(Çıkar)
Memur    : Sıradaki!...
               Üçüncü hasta içeri girerek sandalyeye oturur.
Doktor    :Şikayetin?...
3.Hasta    :İdrar yollarından şikayetçiyim doktor bey.Her idrara çıkışımda bir yangı bir yangı…Sormayın.
Doktor    :(Bir pet bardak uzatır.)Bunu doldur gel.
3.Hasta    Bardağı alır ve inceler.)Buna mı yapacağım.
Doktor    :Hayır,istersen gel cebime yap.
3.Hasta    eki o zaman.Benim için fark etmez.(Fermuarını açıyormuş gibi yaparak doktorun yanına yaklaşır.
Doktor    :Ne yapıyorsun sen.Çabuk git ve bu bardağa çişini yap.Buraya getir.Beni de çıldırtma be adam.
3.Hasta    :Ne kızıyorsun doktorum.Bak gidiyorum.
Doktor    :Allah Allah…Sıradakini çağır.
Memur    : Sıradaki!...
Doktor    :Senin şikayetin ne?
4.Hasta    :Benim birkaç şikayetim var.Öncelikle gözlerim iyi görmüyor doktor bey.
Doktor    :Öyle mi?Peki şu karşıdaki yazıyı okur musun?
4.Hasta    : Siz bana okur musunuz?.. Dediğim gibi benim gözlerim iyi görmüyor da!
Doktor    :Fesübhanallah!Peki ikinci şikayetini söyle.Ben sana bu arada bir gözlük yazıyorum.
4.Hasta    : Geceleri hep ayni rüyayı görüyorum : Bir kapı var, üzerinde bir yazı... Kapıyı itiyorum,
itiyorum bir türlü açılmıyor. Ter içinde uyanıyorum.
Doktor    : Kapının üzerinde ne yazılı ?
4.Hasta    :Ne bileyim doktor,gözlerim iyi görmüyor ki!
Doktor    :Ehh,al şu gözlüğü.Şimdi söyle ne yazıyor?
4.Hasta    :Tamam doktor tamam şimdi okuyorum,bak.Çe-ki-niz.Okudum.
Doktor    : Anlaşıldı... Siz kapıyı çekmiyor itiyorsunuz... Çekin de açılsın...
4.Hasta    :Hay Allah razı olsun doktor bey,artık gönül rahatlığı ile uyuyabilirim.
Doktor    :Başka derdin var mıydı?
4.Hasta    :Evet,evet…Bir derdim daha var doktor bey. Sabahları bir türlü yataktan kalkamıyorum. Canım çalışmak da istemiyor.
Doktor    : Şikayetin bu mu?
4.Hasta    : Evet.
Doktor    : Bunun adı tembellik.
4.Hasta    : Biliyorum, doktor. Ama patronuma hastayım demek için bunun Latince bir adı yok mu?Hani onu kandırabilmek için.
Doktor    :Buluruz bulmaya da bu sana pahalıya patlar.
4.Hasta    :Siz bulun canım.Paranın ne önemi var.Nasıl olsa geç kalınca patron aylıktan kesiyordu.
Doktor    :Ona tembellikus karışanı keserikus hastalığına yakalandığını söylersin olur biter.Ben sana bir de rapor düzeyim şurdan.(Raporu yazar.)Evet,bu da tamam.Al bakalım.
4.Hasta    :Teşekkürler doktor bey,bundan borcum ne kadar?
Doktor    :(Şöyle bir etrafına bakar.)Burada olmaz şimdi öyle ya,Arenası var Deşifresi var,Reha Muhtar’ı var.Öyle değil mi ya?Siz muyahaneme gelin.Orda hallederiz.
4.Hasta    :Sizi sizi …Tamam doktor bey.Gelirim.İyi günler.
Doktor    :(Avucunu ovuşturarak.)İyi günler…
               Bu arada içeri tahlil vermeye 3.hasta girer.
3.Hasta    :Buyrun doktor bey,biraz uğraştırdı beni;ama iyi oldu.
Doktor    :Niye uğraştırdı ki?Alt tarafı bir tuvalete gidip çiş edecektin.
3.Hasta    :Öyle deme doktor.Tahlillerim bozuk çıkmasın dile sağlıklı bir adam bulmak için az uğraşmadım.Ama sonunda buldum ve ondan benim için idrar tahlili vermesini rica ettim.Sağ olsun,adam yardım severmiş de beni kırmadı ve verdi.Bakın işte burada.Ne kadar berrak değil mi?
Doktor    :(Bu ararda saçını başını yolmaktadır.Adamın konuşması bitince elindeki bardağı alır ve yüzüne fırlatır.)Al bakalım,nasılmış?
3.Hasta    Yüzüne dökülen örneği yalayarak yüzsüz bir şekilde devam eder.)Adamın dediği kadar da varmış. Gerçekten de iyi olduğu tadından belli.Tatmak ister misiniz doktor bey.Saf idrar.
Doktor    :Çabuk dışarı çık!Seninle uğraşamam.
Memur    :Hadi kardeşim dışarı.Hadi!
Doktor    : (Adam çıktıktan sonra memura döner.)Hani tahlilleri bozuk çıkan vatandaşa ulaşacaktık.Ne oldu?
Memur    :Ulaşmayı başaramadık efendim.
Doktor    :Bir daha deneyin bakalım.
               Memur telefonla hastayı arar.
Memur    :Çalıyor efendim.
Doktor    :Bana ve bakalım telefonu.Alo,Sami AYVAYEDİOĞLU ile mi görüşüyorum?
Sami        :Evet benim.(Hasta insanın ses tonu ile söyler.)
Doktor    : Tahliller belli oldu.Sana bir kötü, bir de daha kötü haberim var.
Sami        : Nedir kötü haber?
Doktor    : Maalesef 1 günlük ömrünüz kaldı.
Sami        : Yaa!(Çok hüzünlü söyler.)Peki daha kötü haber nedir?
Doktor    : Size 24 saattir ulaşmaya çalışıyoruz, anca bulduk...
Sami        :……….Dıd…Dıd….Telefon birden kapanır ve telefon sesi gelir.
Doktor    :Alo…Alo…Suratıma kapattı bak.Adama iyilik yapıyoruz;ama o ne yapıyor?Telefonu suratıma kapatıyor.Bak sen şu işe.
Memur    :Son bir hasta daha kaldı efendim.Çağırayım mı?
Doktor    :Bu döner sermaye işi olmasa şimdiye çoktan gitmiştik;ama çağır bakalım.
Memur    :Sıradaki.
Öğretmen:İyi günler!Benim problemim boğazımla alakalı.Konulan teşhise göre ameliyat olmam gerekiyormuş. Sizin bana yardım edebileceğinizi söylediler.
Doktor    :Ne demek efendim tam yerine geldiniz.Sizin ameliyatınızı yaparız.Yalnız biliyorsunuz “bıçak parası”…
Öğretmen:O da ne demek öyle?
Doktor    :Bilirsiniz,ameliyat esnasında o kadar zahmet çekiyoruz değil mi azizim.
Öğretmen:Kusura bakmayın ;ama doktor bey,bu yaptığınız hem insanlığa sığmaz hem de ettiğiniz Hipokrat yeminine.
Doktor    :Şimdi ne diye karıştırıyorsun işin içine kendini bilmez bir adamı.Onun devrinde enflasyon mu varmış.
Öğretmen:Bakın doktor bey ben bir öğretmenim ve sizin bu davranışınızdaki en büyük hatayı da kendimde görüyorum.Niye biliyor musunuz?Çünkü sizi ben yetiştirdim.Benim gibi öğretmenler yetiştirdi.Sizleri bilgilerle donattık fakat görüyorum ki gerçekten olgun bir insan olmayı öğretememişiz.
Doktor    :Ama hocam,geçim derdi hayat sıkıntısı,el emeği…
Öğretmen:Yalnızca siz mi geçim derdindesiniz?Ya yarı aç gezen insanlar,evlerine giderken çocuklarına yiyecek götüremeyen anne babaların durumu?...Hem ben de sizin gibi bir memurum. Devletin okulunda devletin imkanları ile çocuklara ders anlatıyor;ama onlardan emek parası talep etmiyorum. Devletin hastanelerini kullanan ve devletin imkanlarından yararlanan sizler niye bunu talep ediyorsunuz.Bu insanlara zulüm değil mi?
Doktor    :(Başı önde ve mahcup bir durumda)Hocam affedin beni!Ben olaya hiç bu gözle bakmamıştım…Üstelik yarım kalan eğitimi tamamladığınız için de ayrıca teşekkür ederim size.Bugüne kadar hayatın göremediğim yönlerini gösterdiniz bana. Verini elinizi öpeyim.
Öğretmen:Sağ olasın.Gerekmez.Önemli olan senin doğruları görmen ve hatanı düzeltmendir.Zararın neresinden dönülürse bu kardır.
Doktor    :Artık hastalarıma iyi davranacağım ve onları düşüneceğim.Kendimi değil.Size tekrar teşekkür ederim Hocam.
Öğretmen:Senin içinde iyilik mumu olmasaydı onu yakmak mümkün olmazdı.Asıl ben sana teşekkür etmeliyim. Çünkü sen hatanı kabul etmeseydin ben kendimi çok kötü bir öğretmen olarak düşünecektim.
Doktor    :Yeryüzünde muteber bir nesne yok devlet gibi/Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.
                Hepinize sağlıklı günler….
 
Perde kapanır.
Senaryo: Dursun TARAKCI
 
  Bugün 6 ziyaretçikişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol